Erkeklerde Kısırlık

Erkeklerde Fertilitenin (Doğurganlığın) Korunması
Bazı erkekler kanser tedavisinin etkileri nedeniyle çocuk sahibi olamamaktadır. İnfertilite riskini belirleyerek, doğurganlığın (fertilitenin) korunması için tedaviden önce adımlar atılabilir. Erkeklerdeki kısırlık: sağlıklı sperm üretememe, menide az sayıda sperm olması (oligospermi) veya hiç olmaması (azospermi) veya spermi boşaltamama yeteneğidir. Her ne kadar sperm üretimi genellikle kanser tedavisinden sonra düzelse de, kanser tedavisi başlamadan önce infertilite risklerini bu konuda uzman bir ürolog ile değerlendirilmesi gerekir. Sperm gelecekte kullanılmak üzere korunabilir ve dondurulabilir. 

Erkek Kısırlığına Neden Olabilecek Kanserler

Bazı kanser türleri bir erkeğin doğurganlığını geçici olarak azaltır. Kısırlık, kanser tedavisinden önce veya tedavi bittikten hemen sonra da gerçekleşebilir. İlk analiz infertiliteyi gösterebilir, ancak sonuçlar sonraki ay veya yıllar içinde değişebilir.

Testis kanseri: Testis kanseri keşfedilmeden önceki zaman diliminde de doğurganlık zayıf olabilir. Bunun nedeni testisteki anormal spermler kanser neden olduğu gibi aynı zamanda infertiliteye de neden olmaktadır. Testis kanseri olan erkeklerin yüzde bir ila yüzde üçünde her iki testiste de kanser görülebildiği gibi, kansersiz testiste de anormal yapıda sperm görülebilmesi nedeniyle infertilite gözlenebilir. Öte yandan, testis kanseri tedavisi gören erkekler genellikle birkaç yıl içinde semen kalitesinde iyileşme ile sonuçlanır.

Hodgkin hastalığı, lenfoma veya lösemi: Alınan kemoterapiler, ateş yüksekliği veya fiziksel stres sperm kalitesini etkileyebilir.

Erkek Kısırlığına Neden Olabilecek Tedaviler

Radyasyon tedavisi: Testis radyoterapi verilen alandaysa veya yakınındaysa radyasyon tedavisi sperm hücresinin üretimini yavaşlatabilir veya durdurabilir. Bir kurşun kalkan testislerin korunmasına yardımcı olabilir, ancak radyasyon vücutta dağılır, bu nedenle testisleri tamamen korumak mümkün değildir. Bazı kemik iliği nakillerinden önce kullanılan toplam vücut ışınlaması kalıcı infertiliteye neden olabilir. Testisler hafif bir radyasyon dozu alırsa, bir erkeğin doğurganlığı düşebilir, ancak sonraki bir ila dört yıl içinde iyileşir. Testislere radyasyon dozu yüksekse, sperm üretimi tamamen durabilir. Testosteron üreten Leydig hücreleri, kanser tedavilerinin yol açtığı hasara karşı oldukça dirençlidir.  Beynin hormon üretimini kontrol eden kısmı olan hipofiz bezine radyoterapi uygulanması, testislerde sperm üretimini kontrol eden FSH ve LH gibi hormonların üretimini düşürebilir. 

Alkilleyici kemoterapi: Bu grup doğurganlığa en fazla zararı verir. Bu grupta bulunan bazı kemoterapötikler: siklofosfamid, klorambusil, ifosfamid, tiotepa'dır. Yüksek dozlarda platin bazlı kemoterapi (Cisplatin) veya sıklıkla testis kanserini tedavi etmek için kullanılan bleomisin (Blenoxane, Bleomisin) gibi ilaçlar da doğurganlığa zarar verebilir.

Cerrahi: Prostat veya mesane kanserinin cerrahi tedavisinde prostat ve seminal vezikülleri çıkarılır ve sperm kanalı olarak bilinen vaz deferens kesilir. Bu iki bez meninin büyük kısmını oluşturur ve alınması sonrasında meni izlenmez, ayrıca spermin meniye dahil edildiği kanalda kesilmiştir, dolayısıyla ilerleyen yıllarda çocuk istemi olması durumunda testisten sperm alınarak, tüp bebek yöntemleriyle çocuk sahibi olunabilir.  Retroperitoneal lenf nodu disseksiyonu (Karın içindeki lenf nodlarına testis kanserinin metastaz olduğu durumda uygulanan cerrahi) veya rektosigmoid kanser cerrahilerinde genital bölgeye giden sinirlere zarar verebilecek cerrahilerdir ve operasyon sonrasında ejekülasyon bozuklukları (meninin dışarı çıkmasında) ve orgazm bozuklukları (zevk alma hissinde azalma) gözlenebilir. 

Fertiliteyi Koruma Seçenekleri

İnfertiliteyi değerlendirirken ilk kullandığımız test spermiogramdır (semen analizidir). Boşalmadan hemen sonra bir numune alınır ve mikroskop altında incelenir. Bakılan parametrelerden biri sperm sayısıdır. Normal bir sayı, mililitre meni başına en az 15 milyon spermdir. Hareketlilik, aktif olarak etrafta yüzen sperm yüzdesidir. Menide a+b oranı en az yüzde 32 olmalıdır. Morfoloji spermin şeklidir. Kruger skorlama sistemi kullanır. Spermin en az yüzde 3-4'ünün ideal bir şekle sahip olması normal kabul edilir. Sperm örneği veremeyen erkeklerde,  FSH, LH ve inhibin seviyeleri ile spermatogenez değerlendirilebilir.

Krioprezervasyon (Sperm dondurma)

Kemoterapi veya radyasyona başlamadan önce, mastürbasyon ile verilen örnek laboratuvar ortamında saklanır. Verilen meni analiz edilir. Örnek canlı sperm hücreleri içerdiği sürece, dondurulabilir ve ileride kullanılmak üzere saklanabilir. Dondurulduktan sonra, numuneler daha fazla zarar görmeden en az 10 ila 15 yıl (muhtemelen daha uzun) saklanabilir.

Testis'ten Doku Dondurulması

Özellikle testis kanseri cerrahilerinde ve verilen kanser tedavisinden sonra yüksek bir infertilite riski taşıyorsa bu seçenek tercih edilir.  Anestezi altında, testislerinden birkaç doku alanını çıkarılarak, ileride kullanmak üzere doku dondurulabilir. Özellikle testis kanser cerrahilerinde tümörün dışında kalan doku ileride kullanılmak üzere saklanmaktadır. 

Eğer verilen tedavi sonrası kısırlık riski varsa hastaya sperm dondurma seçeneği sunulmalıdır. Kanser tedavisi gören erkeklerin çoğu doğurganlıklarını korumaya çalışmaz, hastalığa odaklanmaktadır. Bunu en çok testis tümörlerinde görmekteyiz. Tedavilerin başarısı yüksektir ve tedavi sonrasında hastanın infertilite riski mevcuttur.  Son yıllarda, yardımcı üreme tekniklerinin (YÜT) ilerlemesi, daha önce tedavi edilemeyen infertilite koşulları olan birçok hasta çocuk sahibi olmaktadır. Fertilite için en iyi yöntem, tedaviye başlamadan önce fertilitenin korunmasına çalışılmasıdır. Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO) ve diğer tıp derneklerinden gelen kılavuzlar böyle bir yaklaşımın altını çizmektedir.

0 Yorum

    Yorum Yaz