Dış gebelik embriyonun asıl yerleşmesi gereken rahim iç boşluğunun dışında başka bir yere yerleşmesine verilen isimdir.

Normal fizyolojide yumurtalıklarda olgunlaştırıldıktan sonra karın boşluğuna atılan yumurta hücresi tüplerin uçlarındaki püsküle benzer yapılarla yakalanıp tüplerin birisinin dış ucundan içeri alınır. Öte yandan, rahim ağzından giren sperm hücreleri, yukarı doğru tırmanıp rahim iç boşluğunu geçerler ve tüplerin iç uçlarından girerler. Böylece zıt yönlerden tüpe giren dişi ve erkek döl hücreleri tüpün içinde buluşurlar.

Eğer nesli devam ettirecek olaylar zinciri başlarsa döllenme olayı işte burada, yani tüpün içinde gerçekleşir. Döllenen yumurta hücresi, ki artık adı embriyo olmuştur, tüpün iç ucuna doğru yavaş yavaş yol alır. O uçtan da geçip, rahim içine ulaşır, beşinci günde yuvalanır ve kocaman bir bebek oluncaya ve doğuncaya kadar orada kalır.

Eğer tüplerin her ikisi de kapalıysa bu normal buluşma olayları gerçekleşemeyeceği için doğal yollarla gebelik olmaz. Bu durumda iki seçenek vardır. Ya ameliyatla tüplerin açılması ya da tüp bebek tedavisi. Tüp bebek tedavisinin esası yumurtalıklardan alınan yumurta hücrelerini dış ortama alıp laboratuvarda spermler ile döllemek ve rahimin içine aşağıdan yerleştirmektir. Yani, tüp bebek tedavisinde tüplere ihtiyaç yoktur.

Böyle olduğunu bilince, tüp bebek tedavisinde embriyo tüplerden geçmediğine göre dış gebelik olması mantık olarak mümkün değilmiş olarak düşünülür. Oysa tüp bebek gebeliklerinin %1-2'si dış gebelik olarak sonuçlanmaktadır.

Bunun mantığı şöyle açıklanabilir: Embriyo transfer edildiği anda rahim duvarına yapışmaz. Önce bir süre rahim boşluğunda yüzer durumdadır. Belirli olaylar silsilesi başladıktan sonra rahim duvarına tutunur ve sonra da yapışır. İşte bu tutunma öncesi aşamada beklenenin tersine bir istikamette gidip tüpün içine doğru kaçarsa, tutunma ve yapışma orada gerçekleşir. Yani dış gebelik olur.

Sonuç olarak tüp bebek tedavisi ile elde edilen gebeliklerin maalesef %1-2'lik bir bölümü talihsiz bir şekilde dış gebelik olarak sonuçlanmaktadır. Neyse ki, bu gebelikler zaten özlemle beklenen ve dikkatle izlenen gebelikler olduğu için hemen hemen tamamı erken evrede tespit edilmekte ve kolayca tedavi edilebilmektedirler.