Aşılama tedavisi, anne adayının yumurtlama döneminde baba adayından alınan spermlerin içinden seçilen hareketlilerin rahim içine verilmesi işlemi olarak özetlenebilir.
Aşılama İşlemi Ne Şekilde Gerçekleşir?
Olabildiğince basit bir işlem olan aşılamaya uzun vakit doğal gebeliğin oluşmaması durumlarında, genellikle tüp bebek tedavisi öncesinde başvurulur. İşlem amacıyla ilk olarak anne adayının yumurtlama saatinde baba adayından sperm örneği alınır. Bu spermler özel laboratuvarlarda yıkama işlemine tabi tutulur. Yıkama prosedürü esnasında dinamik spermler hareket etmeyen sperm ve hücresel artıklardan ayrıştırılır. Ayrıştırılan hareketli spermler kateter sayesinde anne adayının rahim içine enjekte edilir. Gebelik amaçlayan her beş çiftten biri korunmasız ve düzenli cinsel beraberlik yaşadığı takdirde bir ayın sonucunda hedefine ulaşabilmektedir. Tek aşılama değil, üç aşılama neticesinde gebe kalmayı amaçlayan her 100 çiftten ortalama 50-60 tanesi bu hedefine ulaşabilmektedir.
Eğer herhangi bir korunma tekniği kullanılmadığı takdirde, gebe kalma olasılığının yüksek olduğu ilk 6 ayın içinde halen olumlu sonuç alınamadıysa bir uzmana başvurarak gebeliğe engel nedenler detaylı şekilde araştırılmalıdır.
Aşılama Yöntemi Riskli Midir?
Aşılama tedavisinde hedef, çoğul gebelik riskini ortadan kaldırmak adına maksimum 3 adet yumurta hücresinin büyümesini sağlamaktır. Adet döneminin 2. veya 3. gününde başlanan tedavi, kullanılan hap veya iğne formundaki ilaçlar sayesinde aynı anda hızla birden çok yumurtanın büyümesini sağlar.
Her tedavi yönteminde olduğu gibi aşılamanın da kendine ait riskleri söz konusudur. Ancak bunlar sıklıkla karşılaşılan durumlar değildir. Bu noktada en çok dikkat edilmesi gereken ise enfeksiyon ihtimalidir. İşlem mutlaka oldukça steril ve hijyenik ortamda gerçekleştirilmelidir. Bununla beraber karında sıvı toplanmasıyla beraber hiperstimülasyon tablosu da ortaya çıkabilir. Böyle bir vaka oluştuğunda hasta dikkatlice izlenmeli ve yumurtlama tedavisi tek veya iki yumurta geliştirmeye yönelik düşük dozlarda yapılmalıdır. Ayrıca fazla yumurta geliştiğinde ise tedavinin iptali söz konusu olmalıdır.
İlaçsız birkaç gün bekletme tedavisiyle fazla yumurtaların bir kısmı körelerek çoğul gebelik ve aşırı cevap sendromu riski kısmen de olsa azaltılabilir. Bu karar kan hormon seviyeleri ölçülerek verilebilir. Aşırı uyarılma tablosunda genellikle kan sulandırma iğneleri ve istirahate başvurulur. Ayrıca cinsel ilişki ve aşırı aktiviteler sınırlandırılarak beslenme ve sıvı alımı düzenlenir. Karın içinde fazla sıvı toplanması durumunda ise hastaneye yatış gerçekleştirilerek takiplere devam edilir. Ancak unutulmamalıdır ki aşılama tedavilerinde risk yalnızca yüzde 1 ila 2 oranındadır.