
Miyom
Rahim kas dokusundan kaynaklanan ve iyi huylu olan tümörlere "miyom" adı verilir. Miyomlar, kadın üreme sisteminde en sık karşılaşılan tümör türleridir.
Her 4 ila 5 kadından birinde, boyutları farklılık gösteren miyomlar bulunabilir. Bu oluşumlar genellikle belirti vermezler ve çoğu zaman rutin jinekolojik kontrollerde fark edilir. Bu sebeple, tedavi gerektirmeden sadece düzenli takip yeterli olabilir.
Miyom Nedir?
Menopoz dönemine giren kadınlarda miyomlar genellikle küçülür ya da büyümesi durur. Ancak bazı durumlarda miyomlar, özellikle yoğun adet kanamaları ve buna bağlı kansızlık (anemi) gibi şikayetlere yol açabilir.
Bazı miyomlar kısırlık ya da tekrarlayan düşüklerin nedeni olabilir. Miyomun rahim içindeki yerleşimi, bu olası etkileri belirler. Rahim ile tüplerin birleşim noktası yakınındaki miyomlar tüplerin işlevini engelleyebilirken, endometrium yapısını bozan miyomlar embriyonun rahme tutunmasını ve gebeliğin devamını zorlaştırabilir. Ayrıca miyomlara bağlı olarak doğum sonrası aşırı kanama ya da rahim kasılmalarında yetersizlik görülebilir. Büyük boyutlara ulaşan miyomlar ise karında şişkinlik ve çevre organlarda baskı hissi yaratabilir.
Miyomların Yerleşimine Göre Sınıflandırılması
Miyomlar eğer belirti veriyorsa, yani semptomatikse, tedavi edilmesi gerekir. Miyom tedavisinde cerrahi yöntemler tercih edilir. En yaygın cerrahi seçenek rahmin tamamen alınmasıdır (histerektomi). Ancak bazı durumlarda, rahmi koruyarak sadece miyomların çıkarılması (miyomektomi) tercih edilebilir.
Amerikan Kadın Doğum Uzmanları Derneği’ne göre, miyomektomi zorunlu hale yalnızca miyomların doğurganlığı olumsuz etkilediği durumlarda gelir. Öte yandan, rahmini korumak isteyen kadınlarda da, çocuk sahibi olmayı tamamlamış olsalar bile, miyomektomi yapılabilir. Bazı kadınlar için rahmin alınması ciddi psikolojik etkiler doğurabileceğinden, rahmin korunması önem arz edebilir.
Cerrahi Yaklaşımlar: Laparotomi ve Laparoskopi
Miyom rahim dış yüzeyine doğru büyümüşse, laparoskopik yöntemle kolayca çıkarılabilir. Ancak rahim duvarı içine yerleşmiş büyük intramural miyomlar söz konusu olduğunda, açık cerrahi (laparotomi) daha uygun olabilir. Rahim iç boşluğuna doğru büyüyen submüköz miyomlar ise histeroskopik yöntemle çıkarılır ve hasta genellikle hastanede yatış gereksinimi duymaz.
Kimi durumlarda, miyomektomi öncesi kısa süreli GnRH analogları kullanılarak hastada geçici menopoz sağlanıp miyomların küçültülmesi önerilebilir. Ancak araştırmalar bu yöntemin, miyom kapsülünün kaybolmasına ve cerrahiyi zorlaştırmasına neden olabileceğini göstermiştir. Ayrıca küçük miyomlar bu tedaviyle iyice küçülerek operasyon sırasında fark edilmeyebilir ve tekrar etme ihtimali artar.
Miyomektomi ve Laparoskopik Zorluklar
Laparoskopi, klasik açık ameliyata göre daha hızlı iyileşme ve estetik avantajlar sunar. Ancak deneyimli bir cerrah gerektirir. Büyük ya da çok sayıda miyomda, laparoskopik cerrahiden açık cerrahiye geçiş gerekebilir. Laparoskopi sırasında küçük miyomlar gözden kaçabilir, çünkü dokulara elle temas mümkün değildir.
Miyomun çıkarılması sırasında, 10 mm çapındaki laparoskopik deliklerden büyük miyomların çıkarılması mümkün olmadığından, miyomun parçalanması gerekir. Günümüzde elektromekanik morselatör adı verilen cihazlar bu işlemi kolaylaştırmaktadır. Ancak bu cihazların kullanımı dikkat gerektirir, aksi takdirde bağırsak gibi hayati organlar zarar görebilir.
Miyomektomi Sonrası Yapışıklık Riski
Her iki cerrahi yöntemde de miyomektominin amacı, doğurganlığı korumaktır. Ancak ameliyat sonrası karın içinde oluşabilecek yapışıklıklar, doğurganlığı olumsuz etkileyebilir. Bu yapışıklıklar tüplerin işlevini bozarak hamile kalma şansını azaltabilir, ayrıca dış gebelik ve kronik ağrı gibi komplikasyonlara neden olabilir.
Laparotomi sonrası yapışıklık oranı %71-100 arasında değişirken, laparoskopide bu oran daha düşüktür (%51 civarı). Yapışıklık riskini azaltmak için pek çok yöntem önerilmiş olsa da, en etkili yol titiz bir cerrahi uygulamadır.
Miyomektomi Sonrası Gebelik ve Doğum
Miyomektomi sonrasında gebelik oranları yüz güldürücüdür. 35 yaş altındaki kadınlarda başarı oranı daha yüksek olup, genel olarak hastaların %57’si hamile kalabilir. Ayrıca, miyomektomi sonrası düşük oranının da azaldığı gösterilmiştir.
Doğum şekli konusu ise önemli bir detaydır. Miyomektomi sırasında rahim kasına yapılan kesiler nedeniyle, sonraki doğumlarda rahim yırtılması riski bulunur. Bu nedenle genellikle sezaryen önerilir. Ancak subseröz veya histeroskopik olarak çıkarılan miyomlarda normal doğum yapılabilir.
Sezaryen Esnasında Miyom Çıkarımı
Sezaryen sırasında miyom çıkarılması konusu halen tartışmalıdır. Geleneksel görüş, yalnızca ince saplı subseröz miyomların alınabileceği yönündedir. Bunun dışındaki miyomların çıkarılması, yüksek kanama riski nedeniyle önerilmez. Ancak seçilmiş hastalarda ve deneyimli cerrahlar tarafından dikkatle uygulandığında güvenli olabilir.
Miyomektomiye Bağlı Olası Komplikasyonlar
- Cerrahi ve anestezi kaynaklı riskler
- Kanama ve dren yerleştirilmesi ihtiyacı
- Laparoskopiden açık ameliyata geçme gerekliliği
- Ameliyat sonrası yapışıklık
- Miyomun tekrarlama ihtimali (%4-12 arasında)
Florya
Tüp Bebek
Uzman Kadromuz
Alanında uzman ve tecrübeli kadromuzla hizmetinizdeyiz...